Burgazada’da kiliseye saldırı!

HABER HAKKI/ÖZEL

Çatalca’dan hafta sonu Burgazada’ya gelen 15-18 yaş arasındaki 10 kişilik gurup saat 16.40 sularında Burgazada Ayois İonis Rum Ordodoks Kilise’sine girerek mumlukta bırakılan paraları almak istediler. Mumlukta bulunan tüm mumları alıp dolabı kırdılar.burgazada_kilise

Sokaklara savurdular ve mumluğu soymak için kapılarını kırdılar. Burgazada kilise gönüllüsü ve adalı  Yeorgios Guller, saldırı görüntülerini sosyal medyadan paylaşarak saldırı girişimini duyurdu. Karakolda yaşananları ise şöyle aktardı:

Burgazadalılar tarafından yakalanıp karakola götürülen bu kişiler yaşları küçük olduğundan serbest bırakıldılar…Çocuk Polis Şubesi olmadığı için bir şey yapamayacaklarını belirten polislere, çocuklar için hiçbir işlem yapamayan Burgazada Karakolu’na adalılar büyük tepki gösterdi.
Burgazada_kilisex Çoğu öğrenci olan saldırganlar Çatalca’dan Burgazada’ya akbile geldiklerini paralarını olamadığını söylediler. Ordulu bir öğrenci Kilise yetkilisine’ Ben Müslümanım günah olur diye kiliseye hiç girmedim ben suçsuzum’ diye kendini savundu. kiliseBurgazada’da karakolda bir süre tutulan ve ifade veren çocuklar polis kontrolünde vapura bindirilerek serbest bırakıldı. Bu duruma öğrenen Adalılar, çocukların cezasız kalmasına büyük tepki gösterdi.

Abdullah Gül’ün sürpriz Büyükada kaçamağı

HABERHAKKI/ÖZEL

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eşi Hayrünnisa hanımla birlikte herkesten gizlice Cu-martesi günü Büyükada’ya geldi. Kıyı Emniyetine ait iki botla ile sabah saatlerinde Büyükada iskelesine inen Gül , tanınmamak için  güneş gözlüğü taktı. Siyah da bir mont giymişti. Hayrunnisa hanım ise siyah kıyafetleri tercih etmişti. Büyükada iskeleden normal vatandaş gibi çıkan Gül çifti  daha sonra  faytonla Dil Burnu’na giderek burada kahvaltı yaptı.

Adalar Emniyet’inin büyük bölümü ve Adalar Belediyesinin’in bile bilgilendirilmediği bu çok özel gezi, basından da ustalıkla saklandı. Cumhurbaşkanı korumaları da vatandaş gibi gezen Gül çiftini uzaktan korudular. Korumalar adada hiç dikkat çekmediler. Gül çifti, kahvaltıdan sonra Dil Burnu’ndan ayrılarak özel araçla Aya Yorgi tepesine çıktı.

hayrunnisa-gül-kıyafetleri-9-470x308 (1)

Fotoğraf: Arşiv

Burada  sade vatandaş gibi  kiliseyi ve yangını kulesinden etrafı seyreden Abdullah Gül  ve eşi manzarayı seyrettikten sonra. Fener Rum Patrikhanesine devredilen Avrupa’nın en büyük ahşap çatı unvanına sahip Büyükada Rum Yetimhanesi’ni gezdi. Yetkililerden bilgi alan Gül, yetimhanenin mimarisine hayran kaldı. Gül çifti daha sonra çok özel kişilerin bilgilendirildiği bu sürpriz

geziyi Büyükada iskelesinde  sona erdirdi. Sade vatandaş gibi geldiği Büyükada’dan Kıyı Emniyeti  botuna binerek keyifle İstanbul’a döndü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu geziyle ilgili olarak çok iyi kullandığı sosyal medyada şimdiye kadar hiç bir fotoğraf paylaşmadı. Medyanın da bu geziden haberi olmadı.

Kuyt, Benfica zaferini Büyükada’da kutladı

Haberhakkı/özel

kuyt-büuükada

Fotoğraflar. Serco Ekşiyan /Büyükada

kuyt balık

Restoranın en iyi balıkları Fenebahçeli Kuyt ve ailesi için gösterildi.

kuyt

Kuyt ailesiyle Benfica galibiyetinin yorgunluğunu attı. Fotoğraflar: Haberhakki

Fenerbahçeli Dirk Kuyt Avrupa Ligi’nde Benfica galibiyetinden sonra dün öğle saatlerinde Büyükada’ya gelerek galibiyeti eşi ve yakın dostlarıyla Milano Restaurant’ta balık yiyerek kutladı..

Akil İnsan Oral Çalışlar’ın evine giren hırsızlar yakalandı

Akil insan Karadeniz heyeti üyesi Taraf Gazetesi Oral Çalışlar’ ın evine giren hırsızlar Büyükada’da başka bir eve girerken suç üstü yakalandı. Oral Çalışlar’ın evinde çalınan dizüstü bilgisayarlardan biri hırsızlarda bulundu. Büyükada’da geçen hafta bir çok eve hırsız girdi. Bu evlerden bir de Kumsal Mahallesi’nde bulunan Akil İnsan Oral Çalışlar’ın eviydi. Çalışlar’ın bazı ziynet eşyaları ve 2 dizüstü bilgisayarı çalındı.oral_calıslar

 

Emniyet Alarmda

Adalar Emniyet Müdürlüğü’nün yanı sıra İstanbul Emniyeti’nden özel bir ekip adaya gelerek Oral Çalışlar’ın evinde saatler süren bir  inceleme yaptı. Ekip parmak izlerini alarak, hırsızların izini sürmeye başladı.oral_calislar_24e_konuk_oldu_h32709

İçişleri Bakanılığı ve İstanbul emniyet Müdürlüğü’de Oral Çalışlar’ın hırsızlık olayı ile çok yakından ilgilendi. Adalar Emniyet Müdürlüğü’nün de titiz çalışmasıyla Büyükada’da uzun zamandır Faytonculuk yapan Cafer ve İstanbul’dan geldiği belirilen 1’i kız 2 kişi Tepeköy’de bir eve girerken suç üstü yapılarak yakalandı.

AKİL İNSAN ORAL ÇALIŞLAR’IN EVİNE HIRSIZ GİRDİ. NE ÇALINDI?

 

Akil insan Oral Çalışlar’ın evine hırsız girdi. Ne çalındı?

HABERHAKKI/ÖZEL HABER

Karadeniz Bölgesi Heyetinde akil insan olarak görev yapan Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar’ın Büyükada Kumsal Mahallesi’ndeki evine önceki gün hırsız girdi.

Olay, Oral Çalışlar akil insan heyeti üyesi olarak Karadeniz’de çalışırken gerçekleşti. Hırsızlar gündüz saatlerinde girdikleri Oral Çalışlar’ın evinde bulunan 2 dizüstü bilgisayar ile bazı küçük ziynet eşyalarını çaldılar. Hırsızların aynı hafta Büyükada’da farklı 3 eve de girdikleri belirtiliyor. Oral Çalışlar’ın karşı komşusu Berber Ümit Pamuk’un evine de giren hırsızlar, bahçede 2 köpek bulunmasına rağmen 25 milyara yakın ziynet eşyası çaldılar. Oral Çalışlar’ın karşısında bulunan Kumsal Camii’nde kamera bulunmasına rağmen o saate elektrikler kesik olduğu için bir görüntü alınamadığı öğrenildi. Ada berberi Ümit Pamuk hırsızların profesyonel olduğunu çok sıkı takip ettikten sonra evde kimsenin olmadığı zamanda evlere girdiklerini söyledi. Polis çok sıkı şekilde olayı soruşturuyor…oralcalislar

Adalar Emniyet Müdürlüğü’nün yanısıra İstanbul Emniyeti’nden özel bir ekip adaya gelerek Oral Çalışlar’ın evinde saatler süren bir  inceleme yaptı. Ekip parmak izlerini alarak, hırsızların izini sürmeye başladı.

oral_calıslar

Oral Çalışalar eşi İpek ve oğlu Reşat’la Büyükada’daki evin bahçesinde

Aynı zamanda Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan Oral Çalışlar’ın bilgisayarında çok özel çalışma belgelerinin ve Akil İnsanlar heyetinde iken yazdığı özel raporların da oluğu belirtiliyor. Hırsızların bu özel dosyaları bazı farklı guruplara akil insanlar heyetine ve barış sürecine  karşı olan kurum ve guruplara satabileceği endişesiyle polis bir an evel hırsızları  ve diz üstü bilgisayarları bulmak için harekete geçti…

HABERHAKKİ/ÖZEL

 

 

İstanbullu Rumların takımı AEK küme düştü

İstanbullu Rumlar’ın 1924 yılında mübadelede  ile gittiği Yunanistan’da kurduğu AEK futbol takımı  küme düştü. İ ngilizce adı Athletic Union of Constantinople FC olan takım, İstanbul’un takımı olarak biliniyor.

Son haftaya düşme hattında giren AEK bir basamak üzerinde yer alan Panthrakikos karşısında 87. dakikada Mavroudis Bougaidis’in golüyle 1-0 geriye düşünce taraftar çılgına döndü. Sahaya giren taraftarlar AEK’lı kendi futbolcularını kovalayınca maç tatil edildi. Taraftarların linç etmek istediği AEK’lı oyuncular güçlükle soyunma odasına kaçarak canlarını zor kurtardı.

Lig kurallarına göre Panthrakikos 3-0 hükmen galip ilan edilecek ve AEK’nın üç puanı silinecek. Bu durumda son haftaya düşme hattının 5 puan gerisinde girecek AEK’nın küme düşmesi kesinleşecek. En son 1994’te olmak üzere 11 kez lig şampiyonu olan AEK, 54 yıllık profesyonel lig tarihinde ilk kez 2. lige düşecek.

AEK zor günler yaşıyor

AEK zor günler yaşıyor

İSTANBUL ADI İSMİNDE

Yunanca Athlitiki Enosis Konstantinoupoleos (AEK), olan tarihi takımın adı Konstantinopolis Atletik Birliği . AEK’nın hikayesine gelince:

İşgal kuvvetlerinin Türkiye’den çıkarılması sonrası İstanbul’daki Pera futbol takımı Avrupa turnesine çıktı. Yunanistan’da Atina karmasını 3-0 ve 8-0 yendikten sonra Fransa’ya geçip, Marsilya karmasını 3-0 yendiler. Ancak Fransa’da İstanbul şampiyonu unvanını kullandıkları öğrenilince FIFA‘ya yapılan şikayet üzerine Fransa Federasyonu kalan maçları iptal etti. Bunun üzerine Pera takımı Türkiye’ye dönmemeye karar verdi. Kulüp üyelerinin bir kısmı Fransa’da kalırken, bir kısmı da Yunanistan’a giderek 1924 yılında “Athlitiki Enosis Konstantinoupoleos – AEK” takımını kurdu. Yunanistan’ın en büyük spor kulüplerinden biri olan AEK’in forma renkleri sarı-siyahtır.

Avrupa Kupalarındaki en büyük başarısı ise 1976 yılında Juventus‘a 0-1 ve 1-4 lük skorlarla yenilerek elendiği UEFA Kupası yarı finalidir.

Ağırlıklı olarak Atina’da, Anadolu göçmenlerinin ve alt sınıfların desteklediği AEK, maçlarını Atina Olimpiyat stadyumunda oynamaktadır.

Kulübün sembolü yüzünü doğuya ve batıya çevirmiş Bizans İmparatorluk  simgesi çift başlı kartaldan esinlenerek tasarlanmıştır.

Altın yıllarını 1970’li yıllarda Loukas Barlos’un kulüp başkanlığını yaptığı dönemde yaşayan AEK, Yunan futboluna Kostas Nestoridis, Dimitrios Papaioannou, Thomas Mavros gibi yıldızlar kazandırmıştır. 80. yılını 2004 yılında kutlayan AEK, kutlama programında Galatasaray ile Atina ve İstanbul’da dostluk maçı yaptı.

Büyükada Troçki Köşkü müze oluyor

Geçtiğimiz yıl sahibinin talebi doğrultusunda İBB Meclisi tarafından konut alanına alınan Rus devriminin fikri önderlerinden Lev Troçki’nin yaşadığı Büyükada’daki Arap İzzet Paşa Köşkü, Koruma Kurulu tarafından korumaya alındı. Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla konut alanından çıkartılan köşkün müze olarak değerlendirilmesi öngörüldü.

trocki

Troçki’nin devrimden sonra 1929-1933 arası 4 yıllık sürgün hayatında, ünlü konuklarını ağırladığı, günlerini balık tutarak ve Rus Devriminin tarihini yazarak geçirdiği Arap İzzet Paşa Köşkü’nün konut olarak kullanılmasına izin veren Büyükşehir’in planları, İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca uygun bulunmadı. Kurul, söz konusu taşınmazın kamulaştırılacağını belirtti. Bunun üzerine, İBB bu ayki oturumunda aldığı kararla köşkü konut alanından çıkardı. Yapının müze olarak değerlendirilmesi öngörüldü.

Devrimci İşçi Partisi , Troçki'yi yaşadığı evde anmıştı

Devrimci İşçi Partisi , Troçki’yi yaşadığı evde anmıştı

KÜLTÜR BAKANLIĞI DA MÜZE OLMASINI İSTİYOR

 

Kültür Bakanlığı Troçki Köşkü’nün önceki yıllarda köşkün müze olması istemişti. Birinci sınıf korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen tarihi yapının sahibi, İBB’ye başvurup, “Kültürel Tesis Alanı”ndan çıkarılarak “Konut Alanı”na alınmasını talep etmişti. Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Müdürlüğü bu kararın, “Adalar’ın kültürel ve doğal değerlerinin korunmasına yönelik ilke kararlarına aykırılık teşkil ettiği” görüşünü bildirmesine karşın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 16 Şubat 2012 Şubat tarihli oturumunda köşkün konut alanına alınmasını onaylamıştı.

 

Troçki'nin sürgünde yaşadığı Büyükada'daki Arap İzzet Paşa Köşkü

Troçki’nin sürgünde yaşadığı Büyükada’daki Arap İzzet Paşa Köşkü

KORUMA KURULU NE DEDİ?

 

Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Troçki’nin evinin konut olarak kullanılmasına izin veren Koruma Kurulu’nun 28 Şubat 2013 tarihli kararı şöyle:

“Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün 06.11.2012 tarihli yazısından Lev Troçki’nin bir dönem yaşadığı Büyükada 130 ada, 3 parselde yer alan taşınmazın 2013 yılı Kamulaştırma Programı kapsamında değerlendirileceğinin anlaşılması, 1994 onanlı 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında konut alanında olmasına rağmen İstanbul V Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 07.03.2011 tarihli kararıyla uygun görülen koruma amaçlı nazım imar planında Kültürel Tesis Alanına alınmış olması ve Troçki’nin bir dönem yaşadığı ev olarak yaygın kanaatle biliniyor olması sebepleriyle Kültürel Tesis Alanı olarak kalmasının gerekliliği karşısında plan değişikliği teklifinin uygun olmadığına karar verildi.”

 

 Troçki, eşi ve  KGB ajanı olduğu ileride anlaşılacakSobolevicius ile Büyükada’da bir teknede

Troçki, eşi ve KGB ajanı olduğu ileride anlaşılacakSobolevicius ile Büyükada’da bir teknede

TROÇKİ KİMDİR?

 

Asıl adı Leon Davidoviç Bronstein olan Troçki, 1879’da Güney Ukrayna’da doğdu. 1897’de Rusya İşçi Birliği adlı gizli örgütü kurdu. Çar polisince tutuklanıp Sibirya’ya sürgüne gönderildi. 1902 yılında Troçki takma adını kullandığı sahte pasaportla Viyana’ya, oradan da Londra’ya kaçtı. 1905 devriminde St. Petersburg’a dönüp İşçi Sovyeti Başkanlığı’na seçildi. 1907’de yeniden tutuklanarak Sibirya’ya sürüldü. Londra’ya kaçtı. 1917 devriminde Rusya’ya döndü. Dışişleri Komiserliği, ardından da Savaş Komiserliği’ni üstlenip Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu’yu kurdu. 1924’te Lenin’in ölümünden sonra Stalin’le giriştiği iktidar mücadelesini kaybetti. 1928’de Alma Ata’ya, bir yıl sonra da Türkiye’ye sürüldü. 1933’te Fransa’ya, sonra Oslo’ya geçti. 1937’de Mexico City’ye yerleşti. 1940’ta bir İspanyol komünisti olan Ramon Mercader tarafından başına kazmayla vurularak öldürüldü.

 

Fatma AKSU/Hürriyet

İsveçli öğrenciler, Adalı öğrencilerle buluşuyor.

Adalar Belediyesi’nin  ‘Kardeş Belediye’si olan İsveç’in Nacka Belediyesi’nden 15 liseli öğrenci, Adalı öğrencilerle 9- 10 Nisan tarihlerinde ortak çalışma yapacak.

Adalar Belediye Başkanlığı binası (fotoğraf: Ali Kürklü)

Adalar Belediye Başkanlığı binası (fotoğraf: Ali Kürklü)

 

‘Gençler Parlamentosu’ adıyla toplanacak öğrenciler, ‘Yerel Demokrasi ve Çevre’ konusunda ortak bir çalışma yürütecek. Adalı ve İsveçli öğrenciler, ‘Yerel Demokrasi ve Çevre’ ile ilgili sunumlar arasından seçecekleri birer sunum için çözüm önerileri hazırlayacaklar.

Şubat ayında İsveç’te yapılan ilk toplantının ardından Büyükada’da biraraya gelecek öğrenciler, İstanbul’un tarihi ve kültürel mekanlarını da birlikte gezecekler.

TARİH: 9- 10 NİSAN 2013

SAAT: 10:00- 15:00

YER: Adalar Belediyesi Meclis Salonu- BÜYÜKADA

Büyükada’da yeni bir tat: Ada Kahvaltı

Evlerin hikâyeleri vardır. Orada yaşayan insanların, bulunduğu sokağın renkleriyle çoğalan, değişen ve güzelleşen hikâyeleri…ada kahvaltıı

Bahçesinde konuk olduğunuz bu ev sakladığı hikâyelerle 80 yaşında bir adalı. Rum Kalfa Tanash 1934’de yapmış. İlk sahipleri ise Pincopulus ailesi. Su sayacında o adı görmek bizler için adayı anlatan koca bir hikâye aslında…

644382_10151360699268519_658800798_n

1947’de ev sahipliği Aristidi Evladi Firesye’ye geçince,elbette kahramanlar da değişmiş, hikâyeler de.. 1959’da Yanni Ailesi koymuş bu kez hikâyenin adını…

Farklı çocukların oyunlarına, farklı dillerde anlatılan hikâyelere, uzun masalarda paylaşılan keyiflere ve adanın tarihine tanıklık eden bu evde şimdi biz varız kendi hikâyelerimizle . Ve ortak keyiflerde buluşmak için sizleri konuk ediyoruz.524590_431272123633801_1553709010_n

Hani ‘Yemek yemekle ilgili ne düşünürsünüz bilmem ama, kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı’ demiştir ya Cemal Süreya, belki adada yaşayacağınız mutluluklara ufak bir katkımız olur Ada Kahvaltı’da…Belki de her konuğumuz bu evin yeni hikâyelerinin kahramanlarından biri olur, neden olmasın!

İletişim Adresi:

Maden Mahallesi, Akdemir Sokak No:6, 34970 Büyükada, Istanbul, Turkey

İletişim Bilgileri

Telefon   :             (0216) 382 1662

E-posta   :             adakahvalti@gmail.com

Web Site:              www. adadakahvalti.com

   :  @AdaKahvalti

Ada motorlarında facia her an gelebilir!

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, Bostancı sahilinde yolcu teknesinde çıkan yangını değerlendirerek, “Özel işletmeye ait teknelerin yılda bir kere denetlemesi yapılıyor. Eğer mekanik denetlemesi yapılıyorsa ben bunda değilim ama benim asıl gündeme getirmek istediğim konu insan sağlığı” dedi.

AFAM Muduru_Kubilay _Kaptan

AFAM Müdürü Yrd.Doç.Dr. Kubilay Kaptan

Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, Bostancı sahilinde içerisinde 235 yolcunun bulunduğu teknede çıkan yangını değerlendirdi. Kubilay Kaptan, teknenin motor tipi yeni değil eski bir motorla hizmet veriyor. Bakımı yapılmamış bakım yok. Yangın tüpleri motor dairesinde çocuklar oynamasın diye kilitli. En önemlisi bunlar denetlenmiyor. En az 3 ayda bir denetlenmeli bot sayısı yetersiz. Personel böyle bir durumda ne yapacağını bilmiyor.  davetiye var. Bugün ucuz kurtuldundu daha açıkta ve alevli yangın olsa yüzlerce kişi alevlerle yanabilirdi. Şimdi bir başka yangına kadar rahatız” diye konuştu

ada-vapuru

Fotoğraf Akşam Gazetesi

Kaptan, “İstanbul trafiğinin sadece yüzde 5’i, 10’u arası deniz üzerinden yapılır ki İstanbul için son derece komik bir rakamdır. Bu küçük trafik yoğunluğunda bile böyle kazaların olduğunu görüyorsunuz. İnsan denize düşüyor, kurtarılamadığı için boğuluyor ya da dün olduğu gibi bir yangın esnasında kimse ne yapacağını bilmediği için bir felaketin yaşanmasına neden oluyordu az daha. Dünkü olayda yaşanan şu; yine bizim alıştığımız rutin gereği çok yakınken kıyıya yangın çıkması, 235 kişinin panik yaşaması, Allah’tan küçük çocuklar yoğunlukta değildi, bir panik yaşayıp ön tarafa doğru yığılmaları, geminin dengesinin bozulmaya başlaması, Allah’tan hemen buradan teknenin yardıma koşup 235 kişiyi kıyıya yanaştırması” dedi.

tur-teknesi-yaniyor-3160201

Gündeme getirmek istediği konunun insan sağlığı olduğunu vurgulayan Kaptan, “Bu olaya baktığınız zaman özel işletmeye ait teknelerin ne kadar denetlemesinin yapıldığı sorusunu sorduğunuzda vereceğimiz cevap yılda bir kere denetlemesi yapılıyor. Eğer mekanik denetlemesi yapılıyorsa ben bunda değilim ama benim asıl gündeme getirmek istediğim konu insan sağlığı ile ilgili denetleme yapılıyor mu? Yangın tüpleri kilitli mi yoksa kullanıma açık şekilde bekliyor mu? yanan-teknedeki-can-pazari-kamerada-4489054_o Bu soruların cevapları maalesef hayır. Dünkü olayda insanları dinleyin, herkes büyük bir panikten ve ne yapacaklarını bilmemezlikten bahsediyor. Ataşehir’de bir panik halinde nasıl 4. kattan kadıncağız kendi çocuğunu kurtarabilmek için ölüme attıysa burada da o olurdu. İnsanlar denize atlardı ve onlarla ilgili bu kadar rahat konuşamazdık” diye konuştu.