TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki akşam kabul edilen Kamu Finansmanı Tasarısı ile Yassıada ve Sivriada’ya “kısıtlamasız” yatırımın önü açıldı. Yassıada’ya yapılacak “Demokrasi Müzesi” ile Sivriada’ya yapılacak “amfitiyatro”nun planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeleri, kıyı yasası da dahil hiçbir kısıtlama ya da prosedüre tabi olmayacak. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak bu yatırımları TOBB’un gerçekleştirmesi bekleniyor.
EKONOMİ
Büyükada’ya otel yapmak isteyince krize yol açan kim?
İstanbul’un Adalar ilçesinde, Büyükada’da yapılması istenen imar değişikliği siyasi krize yol açmak üzere. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘a, bir soru önörgesi ile Büyükada’daki imar planı tadilatını sordu. Otel yapılmak istenen Büyükada’daki arazinin nerede ve kime ait olduğu ise belirtilmedi. www.haberhakki.com tartışma yaratan ve Başbakan Erdoğan’ın önüne gelen bu imar tadilatındaki bilinmeyenleri ortaya çıkardı.
ARAZİNİN YENİ SAHİBİ TANIDIK ÇIKTI
“Konut alanından çıkarılarak otel alanı yapılması istenen” arazi Troçki’nin sürgüne gönderildiğinde adada ilk kaldığı ev olan İliasko Köşkü’nün bulunduğu alanda. Kaymakamlığın yanında ve denize kadar olan 4 dönümlük arazi, geçen haziran ayında el eğiştirdi. Mülkü satın alıp, hemen otel yaptırmak üzere plan değişikilği isteyen ise kamuoyuna ilginç bir olayla gelmiş olan bir Tandoğan Özmen adlı armatör. Mişa Vapur acentasının sahibi Özmen, 1998’de Güney Kıbrıs’a S-300 füze rampası götürürken durdurulan Natasha-1 adlı geminin sahibiydi. Halen Rusya ile deniz taşımacılığı yapan armatörün Büyükada’da deniz kıyısında otel yapma planı olduğu böylece ortaya çıktı.
KİM ALDI, KİMLER SATTI?
CHP’li Akif Hamzaçebi’nin Başbakan Erdoğan‘ın yanıtlaması istemiyle TBMM gündemine getirdiği Büyükada’daki tarihi mülkle ilgili gelişmeler şöyle yaşandı:
5 GÜNDE RAPOR DEĞİŞTİ
”Söz konusu imar planı tadilatı teklifine ilişkin olarak İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun 5 gün arayla iki farklı rapor hazırlamasının gerekçesi nedir- Komisyon Başkanı’nın ilk raporu geri istediği iddiaları doğru mudur- Hazırlanan iki komisyon raporunun birbiriyle zıt kararlar içermesini nasıl açıklıyorsunuz- Sit alanı olduğu bilinen Adalar’da özel planlar arasında sayılan koruma amaçlı imar planları yapılırken bu hassasiyetin plan değişiklikleri ile ortadan kaldırılmasını hangi bilimsel gerçeklere bağlamaktasınız- Kabul edilen imar planı tadilatı ile hayata geçirilecek otel Büyükada’nın dokusuna ve yapılaşma özelliklerine zarar verecek nitelikte değil midir-”
TROÇKİ İLK BURADA KALMIŞTI
-Kıbrıs Rum kesimine S-300 füze rampası götürdüğü gerekçesiyle, 1 Haziran 1998’de
Gelibolu açıklarında durdurulan ve 16 Haziran günü serbest bırakılan Natasha-1
isimli gemi Özmen’e aitti. Özmen halen Ruslarla çalışıyor ve Malta bayraklı gemilerle Ukranyalı gemicelerle taşımacılık yapıyor.
(ÖZEL HABER) KAYNAK GÖSTERİLEMEDEN KULLANILAMAZ
Sendikacı Turan Uzun beraat etti
Türkiye Denizciler Sendikası’nın (TDS) eski yöneticileri 4 yıl süren dava sonunda beraat etti. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “usulsüzlük ve görevi kötüye kullanma suçlaması” ile açılan davada, aralarında Sendika eski Başkanı Turan Uzun’un da bulunduğu 7 kişi aklandılar.
Suç duyurusu üzerine açılan davada sanıkların, 2003-2007 yılları arasında yaptıkları ” usulsuz” harcamalarla sendikayı zarara uğrattıkları iddia edilmişti. İddianamede sendika başkanı Turan Uzun, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Rahmi Şişman ve Genel Mali Sekreter Ömer Arıcı vile Hamit Kalkavan, Şükrü Akardaş, Cemil Yeniay ve Bülent Şenkal’ın 7 yıla kadar hapsi isteniyordu.
TURAN UZUN: BİAT ETMEDİK DİYE
Türkiye Denizciler Sendikası eski Genel Başkanı Turan Uzun, kararla ilgili şunları söyledi: İddiaların tamamı hayaliydi. Bize, biat etmemenin bedelini ödetmek istediler. Ama, her şey ortadaydı. Bilirkişiler 6 kez, ‘burada suç yok’ diye rapor yazdı. Sonunda yargı tek suç olmadığını belgeledi, adalet yerini buldu. ”
E- postan yoksa vapura ve trene binemiyeceksin
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in talimatıyla karada ve denizde e-bilet dönemi başlıyor.
Mehmet Şimşek, sadece 2011 yılında yaklaşık 183 milyon bilet ve 10 milyon yolcu listesi düzenlendiğinin belirlenmesi üzerine düğmeye bastı. Yarattığı yüksek maliyetler nedeniyle kayıtdışıyla mücadele kapsamında e-bilet düzenlemesi ile artık şehirlerarası ve uluslararası kara ve deniz seyahatlerinde kağıt bilet dönemi sona erecek.
Vatan’ın haberine göre, e-biletle beraber yolcu listeleri de elektronik ortama taşınarak yolcu listelerinde de kağıt sistemi kaldırılacak. Trene, otobüse ve vapura binmek isteyen herkesin e-postası olmak zorunda, çünkü biletler mail yoluyla alınacak. Maliye Bakanlığı’nın elektronik fatura uygulamasından sonra şimdi de elektronik bilet uygulaması başlıyor.
Mevcut uygulamada yolcu biletleri, yolcu taşımacılığı yapan firmalar tarafından elektronik ortamda oluşturuluyor ve internet ortamında satılıyor olmasına rağmen yasal mevzuat gereğince yolculara kağıda basılarak veriliyor. Kağıda basılan biletin ikinci kopyasının, yasal saklama sürelerince mükellef tarafından saklanması gerekiyor.
Ayrıca karayolu taşımacılığında, yolcu listelerinin kağıda basılarak düzenlenmesi ve diğer kopyalarının da acente ve mükellef tarafından yasal süreleri boyunca korunması zorunlu. Seyahat firmaları mevzuatın getirdiği bu yükümlülükler nedeniyle, yüksek bilet basım ve arşivleme maliyetlerine katlanmak zorunda kalıyorlar. Bu kapsamda iş akışlarında acentelerden ikinci nüshaların toplanması ve konsolide edilmesi gibi süreçler de önemli bir maliyet oluşturuyor.
Yeni uygulamaya ilişkin yönetmelik değişikliğinin hazırlandığı ve yarın Başbakanlığa sevk edileceği belirtilirken, Maliye Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre yeni düzenlemenin getireceği sistemin özellikleri şöyle: Artık, seyahat firmalarına bugüne kadar bastıkları kağıt biletleri, elektronik olarak düzenlemelerine izin verilecek. E-bilet izni alan mükellefler, oluşturdukları biletleri merkez, şube, acente ve çağrı merkezi gibi birimlerinin yanında internet aracılığı ile de yolcularına satabilecek. Biletlerini elektronik ortamda düzenlemek isteyen firmalar eğer şirketlerse, ‘mali mühür’ edinmek zorunda olacak. Mali mühür, kamuoyunda, elektronik imza olarak biliniyor. Şirketi olmayan gerçek kişi seyahat acentelerinin ise ‘e-imza’ya sahip olmaları gerekiyor. Bunlarla beraber bütün seyahat firmalarının e-fatura uygulamasına başvurarak e-fatura izni almış olmaları gerekiyor.
İstanbullu Rumlar geri dönüyor
Yunanistan’da ekonomik kriz sürerken Yunan vatandaşları yaşadıkları sıkıntıları atlatmak için yeni yollar arıyor.
Hürriyet’in haberine göre, ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’de kendilerine daha iyi bir gelecek arayanlar sadece Yunanlılar değil. Yunanistan’a büyük umutlarla göç eden İstanbullu Rumlar da yıllar sonra Türkiye’ye dönmeye başladı. İstanbullu Rumlar, Fener Patrikhanesi’ni veİstanbul’daki Rum derneklerini arayarak, doğdukları şehre dönüşleri halinde iş ve ev bulma imkanlarını araştırıyorlar. Hatta İstanbul’daki Rum gazetelerine mektuplar göndererek bilgi isteyenler de var.
Gazeteler soruyorlar
Patrikhane’nin basın sözcüsü Diseteos “Proto Thema” gazetesine açıklamasında “İş ve ev bulmakla ilgili bilgiler almak üzere bizi arıyorlar. Sadece ben en az 30 çağrıyı cevapladım. Her arayanın ailesi ve yakınlarıyla İstanbul’a gelmeyi düşündüğü gözönüne alınırsa, sayı çok daha fazla. Türkçe bilenlerin iş bulmaları daha kolay” dedi.İstanbul’daki Rum Cemaati Dernekleri Başkan Yardımcısı Andonis Parizianos da “Telefonla arayanların sayısı onlarca. İş ve konut durumlarını soruyorlar. İstanbul’a geri dönen Rumlar var” diye konuştu.
İş bulamayan Türkiye’ye
İstanbul kökenli Rum psikolog Odiseas Vutsinas da doğduğu şehre dönüşünü, “İstanbul’a dönmem zor bir karar değildi. Yunanistan’da iş bulamıyordum. Şubat ayında İstanbul’a gittim. Şimdi kendi ofisim var ve ev de kiraladım. Türk müşterilerim Rumlardan fazla. Bizler için Türkiye’de olumlu bir hava var” sözleriyle anlattı. 50 yaşındaki bir kadın iseİstanbul’da yayınlanan Apoyevmatini gazetesine gönderdiği mektupta “Annemle birlikte yaşıyorum. Bir yıldır işsizim. İstanbul’da hayat nasıl? Pahalı mı? İş var mı? AnneminYunanistan’daki emekli maaşını Türkiye’de alabilir miyiz?” diye yazdı.
Farklı bir psikoloji
Dünya İstanbullu Rumlar Federasyonu Başkanı Nikos Uzuoğlu “Geri dönüşün asıl nedeni bence Yunanistan’daki ekonomik kriz değil. Rumların İstanbul’dan giderken içinde bulundukları psikolojik durum değişti. 1960’larda gidenler ‘bir daha geri dönmemek üzere’İstanbul’dan ayrılmışlardı. Yıllar geçti, yeni nesil, o eski kötü olayları yaşamadı. Dolayısıyla farklı bir psikoloji içindeler” dedi.
Uzungöl’e teleferik kurulacak
Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl, Türkiye’nin en önemli turizm köşelerinden biri. Şimdi buraya 14 kilometrelik, saatte 700 kişiyi taşıyabilecek bir teleferik yapılması gündemde.
Uzungöl ile Garester Yaylası arasında kurulacak teleferik, turistlerin kış mevsiminde de bölgeye gelmeleri için önemli bir proje. Uzungöl Belde Belediye Başkanı Abdullah Aygün
teleferiğin temelinin 20 Ağustos 2011 tarihinde atılacağını ve 1.5 yıl içerisinde tamamlamayı planladıklarını açıkladı.
Yapımı 12 milyon Avro’ya çıkacak teleferik, 14 kilometrelik mesafeyi 4 dakika 13 saniyede katedebilecek ve saatte 700 kişiyi taşıyabilecek. Heliski turizminin gittikçe revaçta olması nedeniyle, Garester yaylasının turizmden daha çok pay almasını sağlayacak. Aygün, 1 milyon turisti hedelediklerini söylüyor. Bir de iyi haber var Uzungöl’den; göl çevresine yapılan ve kamuoyunda büyük tepki alan istinat duvarı da yıkıldı ve ağaçlandırma çalışmaları da hızla devam ediyor.
Ada sahilleri düzenleniyor
BAMBAŞKA OLACAK
İŞLETMECİLER MEMNUN