Büyükada’da bir altın yürekli anne: Nüket Diner

Otizmli bireylerin ve ailelerinin ihtiyacını karşılayan bütüncül hizmetler, Mikado Otizm Spor ve Yaşam Merkezi’nde bir araya getirildi.  Büyükada’da açılan merkezin proje yöneticisi, kendisi de 17 yaşında bir otistik annesi olan Psikolog Nüket Diner, bütüncül hizmetleri atölye çalışmaları, terapi programı, akademik eğitim, yaşam becerisi kazandırma eğitimi, sosyal ve davranışsal uyum eğitimi olarak belirtiyor.

Nüket Diner, Büyükada'da savaşıyor

Nüket Diner, Büyükada’da savaşıyor

Atölye çalışmaları el sanatları, resim, müzik, marangoz, seramik atölyeleriyle sera çalışmalarını kapsıyor. Terapi programında konuşma terapisi, duyusal bütünleme, duygu analizi, psikoterapi, ritim terapisi ve uğraş terapisi yer alıyor. Otizmli bireylerin dil becerileri ve kişiler arası diyalog gibi iletişimsel, düşünsel ve duygusal beceriler geliştirmeleri de terapi programı kapsamında ele alınıyor. Akademik eğitimde ise okul öncesi ve okula destek eğitimi veriliyor.

Türkiye’de otizm tedavisinin klinik yaklaşımlarla sınırlı olduğuna, konuşma terapisi, aile destek terapisi gibi eğitim ve sosyal destek anlamında bütüncül hizmet veren özel ya da kamusal bir merkez bulunmadığına dikkat çeken Psikolog Nüket Diner,  projenin otizmli çocuk ve gençlerin, gündelik yaşam içinde görünür ve katılımcı olmalarını sağlayacak yaşam becerilerini geliştirmeye destek olacağını vurguluyor. Programın hedef grubunu üç yaş ve sonrası otizmli çocuklar ve yetişkin bireyler oluşturuyor. Projenin üst yaş sınırı yok. Ayrıca otizmli bireylerin ailelerine yönelik aile destek programları da uygulanıyor.

Psikolog Diner, “otizm, tedavisi olmayan yaygın gelişimsel bir bozukluk olarak bilinmesine rağmen, kişiye özel eğitim verildiğinde ve yaşamı düzenlendiğinde otistiklerin farklı düzeylerde gelişmeler kazanmaları, hatta yalnız başına hayatlarını idame ettirmeleri mümkün” diyor. Psikolog Diner, otistiklerin resim, müzik, spor gibi özel yetenekleri saptandığında verilecek eğitim ve yönlendirmeyle üstün başarılar gösterdiklerini belirtiyor.

Psikolog Nüket Diner,  “Hem şehir yaşamına uyum sağlayabilmek hem de bol oksijenli doğal yaşam koşullarını yaşamak amacıyla Büyükada seçildi” diyor. Psikolog Diner’in verdiği bilgilere göre, otizmli bireyler normal hayatın içinde ada halkıyla iç içe yaşayarak iletişimsel, sosyal ve yaşamsal beceriler kazanırken, farklı eğitimlerle de bireysel gelişim ortamı buluyorlar. 5 katlı merkez toplam 500 m2., ayrıca çiçek ve meyve bahçeleriyle 90 m2. bir yüzme havuzu bulunuyor.

Eğitim programı, çocukların değerlendirilmesi sonucu belirleniyor ve daha sonra buna göre bir ücretlendirme yapılıyor. -AYŞE ARMAN’A ANLATTI

tizmli bireylerin ve ailelerinin ihtiyacını karşılayan bütüncül hizmetler, Mikado Otizm Spor ve Yaşam Merkezi’nde bir araya getirildi. İstanbul, Büyükada’da açılan merkezin proje yöneticisi, kendisi de 17 yaşında bir otistik annesi olan Psikolog Nüket Diner, bütüncül hizmetleri atölye çalışmaları, terapi programı, akademik eğitim, yaşam becerisi kazandırma eğitimi, sosyal ve davranışsal uyum eğitimi olarak belirtiyor.

Atölye çalışmaları el sanatları, resim, müzik, marangoz, seramik atölyeleriyle sera çalışmalarını kapsıyor. Terapi programında konuşma terapisi, duyusal bütünleme, duygu analizi, psikoterapi, ritim terapisi ve uğraş terapisi yer alıyor. Otizmli bireylerin dil becerileri ve kişiler arası diyalog gibi iletişimsel, düşünsel ve duygusal beceriler geliştirmeleri de terapi programı kapsamında ele alınıyor. Akademik eğitimde ise okul öncesi ve okula destek eğitimi veriliyor.

Türkiye’de otizm tedavisinin klinik yaklaşımlarla sınırlı olduğuna, konuşma terapisi, aile destek terapisi gibi eğitim ve sosyal destek anlamında bütüncül hizmet veren özel ya da kamusal bir merkez bulunmadığına dikkat çeken Psikolog Nüket Diner,  projenin otizmli çocuk ve gençlerin, gündelik yaşam içinde görünür ve katılımcı olmalarını sağlayacak yaşam becerilerini geliştirmeye destek olacağını vurguluyor. Programın hedef grubunu üç yaş ve sonrası otizmli çocuklar ve yetişkin bireyler oluşturuyor. Projenin üst yaş sınırı yok. Ayrıca otizmli bireylerin ailelerine yönelik aile destek programları da uygulanıyor.

Psikolog Diner, “otizm, tedavisi olmayan yaygın gelişimsel bir bozukluk olarak bilinmesine rağmen, kişiye özel eğitim verildiğinde ve yaşamı düzenlendiğinde otistiklerin farklı düzeylerde gelişmeler kazanmaları, hatta yalnız başına hayatlarını idame ettirmeleri mümkün” diyor. Psikolog Diner, otistiklerin resim, müzik, spor gibi özel yetenekleri saptandığında verilecek eğitim ve yönlendirmeyle üstün başarılar gösterdiklerini belirtiyor.

Psikolog Nüket Diner,  “Hem şehir yaşamına uyum sağlayabilmek hem de bol oksijenli doğal yaşam koşullarını yaşamak amacıyla Büyükada seçildi” diyor. Psikolog Diner’in verdiği bilgilere göre, otizmli bireyler normal hayatın içinde ada halkıyla iç içe yaşayarak iletişimsel, sosyal ve yaşamsal beceriler kazanırken, farklı eğitimlerle de bireysel gelişim ortamı buluyorlar. 5 katlı merkez toplam 500 m2., ayrıca çiçek ve meyve bahçeleriyle 90 m2. bir yüzme havuzu bulunuyor.

Eğitim programı, çocukların değerlendirilmesi sonucu belirleniyor ve daha sonra buna göre bir ücretlendirme yapılıyor.

Mikado Otizm Merkezi, Büyükada Maden'de açıldı

Mikado Otizm Merkezi, Büyükada Maden’de açıldı

– İstanbul

Kırmızı böcekler palmiyeleri kuruttu

Adalar’da ortaya çıkan kırmızı palmiye böceği palmiyeleri kuruttu. Böceklerin zarar verdiği 200’e yakın palmiye ağacı kesildi.

palmiye bocegi

İlk olarak Malezya’da ortaya çıkan, ardından tüm dünyaya yayılan ’kırmızı palmiye böceği’ İstanbul’da Kartal’dan sonra Adalar’da da ortaya çıktı. Palmiyelerin gövdelerine girerek yuva yapan böcekler, ağaçları kuruttu. Evlerin ve kamu binalarının bahçesinde ve yol kenarlarında bulunan çok sayıda palmiye ağacı, böceklerin zarar vermesi üzerine kesildi.

Adalar Belediye Başkan Yardımcısı Mürsel Ayrancı, şu ana kadar 200’e yakın ağacın kesildiğini belirterek, “Sebebi palmiye ağaçlarına zarar veren kırmızı palmiye böcekleridir. Öncelikle yumurtalarını bırakıyor. Bir aşamada 200’e yakın yumurta bırakabiliyor. Sonra bunlar larva şekline dönüşüyor. Bu gelişme süreci 4 ayı kapsıyor. Dişiler senede 3 periyot yumurta verebiliyor. Kesim yapılan dalların olduğu yerdeki salgı palmiye kırmızı böceğini cezbediyor. Oralardan ağacın özsuyunu emerek ağacın gövdesine giriyor. Özsuyunu emmesi sonucu ağaçlarda kuruma meydana geliyor” dedi.
Böceklerin vatandaşlar tarafından rahatlıkla fark edilebileceğini kaydeden Ayrancı, “Çok rahat fark edebilirsiniz, tepede kuruma başlıyor. Sonrasında hiçbir şey yapamıyorsunuz, önceden yapmak gerekiyor. Bunun 3 aşamada mücadelesi söz konusu. Birincisi tuzak kurarak, ikincisi ilaçlayarak. İlaçlamada da iki aşamada yapılıyor. Birincisi tabanda sulamayla birlikte verebiliyorsunuz. İkincisi zararın en fazla tahribat yaptığı yaprakların oluştuğu üst kısmı ilaçlayarak yapılıyor. Bir de son zamanlarda elektromanyetik dalgalarla da ağacın o bölgesine dalgalar vererek larvaların ölmesini sağlayabiliyoruz” diye konuştu.
Ayrancı, böcekler için kurulan tuzaklardan da bahsederek, “Bu tuzaklar ağaçların gövdesine bağlanıyor. Böceği cezbeden maddelerin içine yerleştiriliyor. Bu kokuyu alan yetişkinler kapanlara giriyor. Böylelikle toplanıp imha ediliyor” dedi.
İsmini palmiye ağaçlarından alan Büyükada’daki Palmiye Cafe’nin Sahibi Selim Koran ise “Kötü bir görüntü. Üzüldüm doğrusu. Ağaçlar sağlığında ilaçlansaydı veya bakımı olsaydı. İşyerimizin ismini bunu anımsayarak koymuştuk” dedi.